Sivil ve demokratik bir anayasa talebiyle yola çıkan Sivil Dayanışma Platformu Anayasa Mahkemesi’nin görüşeceği anayasa paketi iptal davasına müdahil olmak için 1 Temmuz 2010 Perşembe günü saat 11:00’de Anayasa Mahkemesi’nin önünde basın açıklaması yapacaktır. Basın açıklamasının ardından müdahil olmak için dilekçelerini mahkemeye sunacaktır. Eş zamanlı olarak Türkiye’nin 81 ilindeki Sivil Dayanışma Platformu üyeleri aynı dilekçeyi Anayasa mahkemesi’ne gönderilmek üzere Valiliğe vereceklerdir.
Dilekçeyi bireysel olarak göndermek isteyenlerin aşağıdaki 3 bölümlük aşamaları okumaları rica olunur:
1- Dilekçesini valilikler kanalıyla göndermek isteyenler "ANAYASA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA Gönderilmek Üzere ........İl Valiliğine" yazıp talepte bulunan bölümüne Ad Soyad, Adres kısmı ve en alttaki imza kısmı doldurularak Valiliklerin Yazı İşleri Müdürlüklerine verilip kayıt numarası alınmak suretiyle teslim edebileceklerdir.
2- Kişisel başvurularda ise isim imza ve adres bölümleri doldurularak Anayasa Mahkemesinin 03124637400 numaralı faksına veya bilgi@anayasa.gov.tr e-mail adresine gönderebilirler.
Posta yoluyla göndermek isteyenler ise Anayasa Mahkemesi Başkanlığına Ahlatlıbel Mahallesi İncek Yolu Serpmeleri No:4 06890 Çankaya Ankara adresine posta yoluyla gönderilebilirler.
Dilekçe Örneği aşağıdaki gibidir:
ANAYASA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA
DOSYA NO : 2010/49 E.
DAVAYA KATILMA TALEBİNDE BULUNAN : ..........AD SOYAD (TC. Kimlik No)
ADRES
KONU: DAVAYA KATILMA TALEBİ VE ÜYE FULYA KANTARCIOĞLU’NU İSTİFAYA DAVET
AÇIKLAMALAR :
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair 5982 sayılı Kanun 07.05.2010 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilerek, T.C. Cumhurbaşkanlığınca halkoylamasına sunulması için Resmi Gazetede yayınlanmasına karar verilmiştir.
Yüksek Seçim Kurulu 12 Eylül 2010 tarihinde halkoylaması yapılmasına karar vererek, Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulmasına Dair Kanun hükümlerine göre halkoylaması takvimini başlatmıştır.
Çoğunluğu Cumhuriyet Halk Partisi milletvekillerinden oluşan 111 milletvekili 5982 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun yürütmesinin durdurulması ve iptali için Yüksek Mahkemenize başvurmuştur.
Yüksek Mahkeme`nin başvuruyu görüştüğü ikinci toplantıda, dava dosyasında eksiklik bulunmadığından başvurunun şekil yönünden incelenmesine oy çokluğuyla karar verildiği açıklanmıştır.
Yüksek Mahkeme` nin şekil yönünden inceleme yapmakta olduğu bu aşamada, dava konusunda verilecek kararın bütün vatandaşları ve kurumları yakından ilgilendirmesi, hukuka uygun verilecek kararın bireylerin ve toplumun yararına aksi halin ise zararına sebebiyet vereceğinden yargılama aşamasında davaya müdahil olmak zarureti ortaya çıkmıştır.
KATILMA TALEBİMİZLE İLGİLİ ANAYASA METİNLERİ:
MADDE 36. – Herkes, meşrû vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.
Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz.
MADDE 74. –Vatandaşlar ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye’de ikamet eden yabancılar kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikâyetleri hakkında, yetkili makamlara ve Türkiye Büyük Millet Meclisine yazı ile başvurma hakkına sahiptir.
Kendileriyle ilgili başvurmaların sonucu, gecikmeksizin dilekçe sahiplerine yazılı olarak bildirilir.
MADDE 149. –…….
Şekil bozukluğuna dayalı iptal davaları Anayasa Mahkemesince öncelikle incelenip karara bağlanır.
Anayasa Mahkemesinin kuruluşu ve yargılama usulleri kanunla; mahkemenin çalışma esasları ve üyeleri arasındaki işbölümü kendi yapacağı İçtüzükle düzenlenir.
KATILMA TALEBİMİZLE İLGİLİ YASAL METİNLER:
2949 Sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu Ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun;
Madde 21 - Anayasa Mahkemesinin şekil bakımından denetimi kanunlarda son oylamanın öngörülen çoğunlukla yapılıp yapılmadığı;
Anayasa değişikliklerinde ise, teklif ve oylama çoğunluğuna ve ivedilikle görüşülemeyeceği şartına uyulup uyulmadığı hususlarıyla sınırlıdır……..
Anayasa değişikliklerine karşı iptal davaları yalnız şekil bozukluğu iddiası ile açılabilir.
Şekil bozukluğuna dayalı iptal davaları Anayasa Mahkemesince öncelikle incelenerek karara bağlanır.
Madde 47 - Anayasa Mahkemesi Başkan ve üyeleri tarafsız hareket edemeyecekleri kanısını haklı kılan hallerin dava açılmadan veya iş Mahkemeye gelmeden önce mevcut olduğu iddiası ile reddolunabilirler.
Bu takdirde, Anayasa Mahkemesi, reddedilen üye katılmaksızın ret konusu hakkında kesin karar verir.
Ret şahsidir. Kurulun toplanmasına mani olacak sayıda üyenin redine ilişkin talepler dinlenmez.
DAVAYA KATILMA TALEBİMİZİN HUKUKİ GEREKÇELERİ :
1. Yukarıya alıntıladığımız Anayasa hükümlerine , evrensel hukuk ilkelerine ve yasalara göre kamu ile ilgili dilek ve şikayetlerimizi yetkili makamlara ve yetkili yargı mercilerine bildirmek ve görülen davalara katılarak hak ve taleplerimizi savunmak en tabii hakkımızdır.
2. Anayasa değişiklik paketinin halkoylaması aşamasında, henüz hukuken doğmuş bir norm söz konusu değilken, diğer bir deyimle yürürlüğe girmemiş bir teklifin “şekil denetimi„ adıyla da olsa incelemeye alınmasının Anayasa`nın 148 ve 175.maddelerinin ihlali olarak görüyoruz. T.C. Anayasası Yüksek Mahkeme`ye öndenetim yetkisi vermemiştir. Anayasa değişikliklerine dair kanunlar ancak yürürlüğe girdikten sonra şekil yönünden denetimi için Anayasa Mahkemesine götürülebilir. “Halkoyuna sunulan Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların yürürlüğe girmesi için, halkoylamasında kullanılan geçerli oyların yarısından çoğunun kabul oyu olması gerekir„ (Anayasa mad.175) 12 Eylül 2010 tarihinde halkoyuna sunulacak olan değişiklik metni yürürlüğe girmediği için iptal ve yürürlüğün durdurulması başvurusu öncelikle bu gerekçeyle incelemeye alınmadan reddedilmesi gerekirken aksi bir kararla incelemeye alınması, hukuk dışına çıkılarak siyasi kararlar verileceği endişelerimizi artırmıştır.
3. Davanın inceleme aşamasından önce Mahkemeniz üyesi Fulya Kantarcıoğlu’nun 14.06.2010 tarihli yayın organlarında yer alan davadan önceki bir tarih olan 05.05.2010 tarihinde Adalet Eski Bakanı Seyfi Oktay ile yaptığı görüşme kayıtları ihsası rey anlamına gelmektedir. 2010/49 E. sayılı iş bu dosya hakkında karar alma süreci ve üyelerin ve kendisinin durumu hakkında Seyfi Oktay’a açıklama yapmıştır. Bu açıklamalar sonrasında Seyfi Oktay davacı konumunda olan Cumhuriyet Halk Partisi Eski Genel Başkanı Deniz Baykal’a yapılan görüşme hakkında bilgi vermiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi`nin kararlarına göre bir hakim önyargılı olmasa bile önyargılıymış gibi bir görüntüsü varsa o davadan çekilmesi gerekir. Çekilme konusu kamuoyunda gündeme getirildiği halde Üye Fulya Kantarcıoğlu davadan çekilmediği için 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu Ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun47. madde çerçevesinde reddi gerekmektedir.
4. Gelişen demokrasilerde yasama, yürütme ve yargı erkleri birbirlerinin görev alanına asla müdahalede bulunmaz iken, Yüksek Mahkemenizin kamuoyunda bilinen şekliyle 367 kararı ve Anayasa`nın 10 ve 42.madde değişikliklerinin iptaline ilişkin kararlarında, fonksiyon gaspında bulunarak, Anayasa`nın 148 ve153.maddelerine açıkça aykırı biçimde “ kanun koyucu„ gibi hareketle karar vermiştir. Bu kararlar demokrasiye, demokratik hukuk devletine, yargıya ve adalete duyulan güveni derinden sarsmıştır. Egemenliğin gerçek sahibi olan halkın ve onun temsilcilerinin, yani kurucu iradenin yok sayılması anlamına gelen bu kararlar, Anayasa`nın 6. Maddesinde ifade edilen “Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz„ ilkesinin ihlali ile 11 yargıcın Anayasadan almadığı bir Devlet yetkisi kullanarak zümre hakimiyeti tesisine doğru gidildiğinin işareti olarak algılanmıştır.
5. Yüksek Mahkeme “ şekil denetimi„ yaparken Anayasanın 148.maddesi ve 2949 sayılı Kanunun “Anayasa değişikliklerinde ise, teklif ve oylama çoğunluğuna ve ivedilikle görüşülemeyeceği şartına uyulup uyulmadığı hususlarıyla sınırlıdır„ kuralına uymakla mükelleftir. Şekil denetimini yorumlarıyla genişleterek, esastan incelemeye dönüştürmesi “kanuna karşı hile„ niteliğindedir ve kabul edilemez.
6. Anayasa Mahkemesi adı üstünde Yüksek Mahkeme`dir. Görev ve yetkileri Anayasa ve 2949 sayılı yasa ile sınırlanmıştır. Bu sınırların aşılması kuvvetler ayrımının yargı organı üstünlüğüne dönüşmesi anlamına gelecek ve Anayasanın başlangıç ilkelerini Anayasa Mahkemesinin tanımadığı değerlendirmesi yapılacaktır.
NETİCE VE İSTEM :
Yukarıda açıkladığımız hukuki dayanaklar dikkate alınarak;
1. Görülmekte olan davaya KATILMA talebimizin kabulüne,
2. Mahkeme Üyesi Fulya Kantarcıoğlu`nun, açıkladığı görüşler tarafsız hareket edemeyeceğini gösteren sebepler ve tarafsız hareket etmeyeceği görüntüsü dikkate alınarak davaya bakmaktan ÇEKİNMESİNİ,
3. Dava konusu 5982 sayılı Kanun henüz yürürlüğe girmediğinden, yürürlüğe girmeyen kanunun iptali ve yürürlüğünün durdurulması bir “ÖNDENETİM„ olup sistemimizde Anayasa Mahkemesi`nin ön denetim yetkisi bulunmadığından dava başvurusunun REDDİNE karar verilmesi,
4. “Şekil denetimi„ yönünden ise Anayasa`nın 148.Maddesi ve 2949 Sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanunun 21. Maddelerinde aranan, ¨teklif ve oylama çoğunluğuna ve ivedilikle görüşülemeyeceği şartına uyulup uyulmadığı hususlarıyla sınırlı¨ incelemeyle, bu açıdan problemsiz olarak TBMM`de kabul edilen değişikliğin tespiti ile iptali isteminin REDDİNE karar verilmesini,
Talep ediyorum.
Saygılarımla. 01.07.2010
........İMZA..............
AD SOYAD