|
|
|
|
Haberler sayfasının başlığı |
|
|
Kürtlere televizyon var bize yok
Nuri Ersoy tarih 02.01.2009, 07:32 (UTC) | | 29.12.2008
Gönül isterdiki bu ülkede zorluğa zorbalığa baş vurmadan, vurucu, kırıcı, yıkıcı, kan dökücü olmadan medenice Türkiye`de yaşayan bütün farklı dil ve kültüre sahi etnik halka bu hızmet ayrıcalıksız sunulsun. Ama ne yazıkki bu olmadı. Demekki bu ülkedede temel insanlık hakkını bile elde etmek için medeni olmak yeterli olmuyor.
Bizler bu Devletin bütün değerlerine saygılı olduk. Ama bu Devlet bizim hiç bir değerimize, bugüne Kadar Saygılı olmadı. Bizler bu duyarsız tutumumuza devam edersek tamamen asimile olacağız. | | |
|
İsrailli zalimlere ve onlara sahip çıkanlara lânet olsun
Nuri Ersoy tarih 02.01.2009, 07:31 (UTC) | | 27.12.2008
Geçmişte Zalim Ruslar tarafından atallarımızın katledilişine benzer bir katliamı bu gün Zalim israil Filistin halkına uygulamaktadır bu zalim toplumların yapmış oldukları insanlık dışı canavarca zulmü şiddetle protesto ederken bizi temsil eden bu tür olaylara yeterli tepki vermeyen Hükümet ve muhalefet siyasetçilerimizi, Amerikan yandaşı medyamızı kınıyoruz.
| | |
|
Köyümüze hızmet talebi ile ilgili sayın başbakana yazdığım dilekçe ile ilgili başbakablığın cevap yazısı
Nuri Ersoy tarih 05.12.2008, 06:51 (UTC) | | Başbakanlık iletişim merkezine yapmış olduğunuz müracaatınız incelenmiş ve gereğinin yapılması için aşağıdaki ilgili kurumlara gönderilmiştir.
Müracaatınızın durumunu BİMER tarih ve sayısını WWW.basbakanlik.gov.tr adresindeki BİMER logosunu tıklamak suretiyle ulaşabileceğiniz sorgu ekranına girerek veya ALO 150 hattını arayarak öğrenebilirsiniz. Bilgilerinizi rica ederiz
A. İhsan Sarıkoce
Daire başkanı
İLGİLİ KURUMLAR : TOKAT VALİLİĞİ
BİMER TARİH VE SAYISI : 20.11.2008
/ 201323
| | |
|
Etnik sorunlarımızı TBMM Başkanı Köksal Toptan beye yazılı dilekçe ile ilettim
Nuri Ersoy tarih 17.11.2008, 12:25 (UTC) | | Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Konu: Etnik sorunlar 14 Kasım 2008
Sayın Köksal Toptan bey.
Bizler 21 Mayıs 1864 yılında Ruslar tarafından ana yurdu işgal edilerek sürgün edilen Osmanlı devleti tarafından vatandaşlığa alınan asıl adı Adığ`e olduğu halde Çerkez lakabı takılan bir toplumun dördüncü nesliyiz. Ne gariptir ki bu yurdumuzda başta siz yöneticilerimiz olmak üzere toplumumuza gerçek adı ile hitap edilmiyor uydurma Çerkez lakabı ile anılıyoruz. Toplumumuz o kadar asimile edildi ki kendine takılan bu ismi yadırgamıyor bile kendini hiç olmayan Çerkez etniğinden sanıyor.
Bizler bu ülkenin varlığına bütünlüğüne, diline, dinine kültürüne bayrağına içtenlikle saygılıyız. Ama maalesef Cumhuriyetin kuruluşundan seksen beşinci yılı geride bıraktığımız bu güne kadar adı Cumhur ve Hürriyetten oluşan bu güzel rejim gelişmiş diğer ülkelerdeki Cumhuriyet rejimine adı dışında içerik açısından hiç benzemiyor. Azınlık statüsündekilerin dışında bünyesinde bulunan farklı etnik toplulukların, önemli bazı hak ve hürriyetleri halen yoktur.
Bu sorunlar şunlardır.
1 – Kimlik sorunu
2 – Ana dil, eğitim sorunu
3 – Ana dilden kültür sorunu
4 – Ana dilden radyo ve televizyon vs. kitlesel basın. Yayın, iletişim sorunu
Kimlik sorunu
1 – Etnik adımızın Çerkez olarak söylem ve yazılımından kurtarılarak bunun yerine gerçek adımız olan ADIĞ`E adına geçilmesi.
2 – Ad ve soyadı seçme özgürlüğü verilmesi. Maalesef kendi dilimizle istediğimiz ad ve soyadı koymamıza bu ülkede izin verilmiyor.
Ana dil, eğitim sorunu
1 - Alfabemiz kırk üç Latin harf (sembol) oluşmaktadır. Bu alfabenin yirmi dokuzu Türkçede kullanılan harflerle aynı olup ek olarak on üç harf fazlalığı vardır. Türk dil kurumu tarafından bu harfler kabul edildiğinde tüm Türk dünyası dahil bütün etnik gurupların istifade edebileceği müşterek bir Latin alfabeye kavuşmuş olacağız.
2 – Türkiye cumhuriyetinin resmi dili elbette Türkçe olmalıdır ancak eğitim ve öğretimde Türkçenin yanında o bölgede yaşayan farklı etnik guruba mensup isteyen öğrencilere mevcut eğitim ve öğretim müfredatına ana dil derslerini ekleyerek farklı dil ve kültürlerimiz koruma altına alınmalıdır.
Ana dilden kültür sorunu
1 - Ana dilden her türlü kültürel kitap, yayın, opera, tiyatro, gösteri, müzik vs. eserlere ve çalışmalarına kültür bakanlığının kapılarını açarak mevcut tesis araç ve gereçlerden eşit ölçüde düzenli ve programlı istifade imkânlar vermelidir. Böylece kültürel çeşitliliğimiz artacak aynı zamanda bazı art niyetlilerin kültürlerimizi siyasi yozlaştırma çalışmalarından kültürlerimizi kurtarmış olacağız. Not:Kültürel sorunlarımızla ilgili Kültür bakanına yazdığımız yazıya cevap alamadık.
Ana dilden radyo ve televizyon vs. kitlesel basın. Yayın, iletişim sorunu
Devletin resmi yayın organı TRT’nin radyo televizyon yayın kanallarından birer televizyon ve radyo kanalı tahsis edilerek süre kısıtlaması olmadan, haber, müzik ve eğlence vs.
programların yapımı ve yayınına yasal izin verilmeli ve gecikmeden uygulamaya konulmalıdır. Böylelikle gençlerimizi dışarıdan yapılan yayınlara bağımlılıktan kurtarmış olacağız. Not: Bu konu ile ilgili TRT genel müdürlüğüne yazdığımız talep yazısına cevapta konun çözüm yeri olarak RÜTÜK Radyo televizyon üst kurulu gösterildi.
Bu dört başlık altında özet olarak açınımını yaptığım bu yasal değişikliler bu ülkenin rejimine, bağımsızlığına, bütünlüğüne hiç bir zarar vermeyecek tersine bu ülkede yaşayan gönülleri kırık bütün farklı etnik gurupları devleti ile barışık hale getirecektir.
Sayın başkanım bu iletimi mecliste bulunan millet vekillerimiz ve siyasi parti liderleri ile paylaşmanızı sizden rica ediyorum.
Halkımızın bunun dışında aleni veya gizli hiçbir arzu ve emeli yoktur. Geçmişte olduğu gibi bu günde devletine bağlılığı ve sadakati tamdır. Görüş ve taleplerimizi akli selim düşünerek değerlendirmenizi önemle rica ederim. Saygılarımla.
Nuri Ersoy
| | |
|
Köyümüzün bazı sorularını sayın başbakan Recep Tayyip Erdoğan beye yazılı ilettim.
Nuri Ersoy tarih 17.11.2008, 12:18 (UTC) | | 14Kasım 2008
Sayın başbakan Recep Tayyip Erdoğan
Konu: Hizmet talebi
Sayın başbakanım önce beklentilerimizin ötesinde bu ülkenin insanına yaptığınız güzel hizmetlerinizden dolayı sizi tüm ekibinizi içtenlikle tebrik ediyorum. Ben Tokat Erbaa İverönü köyündenim. Ankara Pursaklar da ikamet ediyorum. Köyde kalan yaşlı validemin yanına sık sık gidip geliyorum. Her gittiğimde köylülerimiz yarı şaka yollu “başbakanımız senin komşun sayılır şu bizim köyün sorunlarını bir iletsen” diye takılırlar. Bende başbakanın uğraşması gereken çok önemli işleri var siz millet vekillerinize sorunlarınızı iletebilirsiz diyerek geçiştirmeye çalıştıysam da ısrarları üzerine peki ileteceğim diye söz verdim. Sizin değerli vaktinizi ziyan etmemek içinde taleplerini yazı ile iletmeyi düşündüm.
Talep edilen hizmetler
1 – Mevcut sulama gölet’in su tutma kapasitesinin üç kat daha büyütülmesi. İki kilometre uzaklıkta bulunan üç tepe mevkiinde hazineye ait toprak alınan yere de aynı kapasitede bir sulama gölet’i daha yapılması. Su geliri yeterli mevcut gölet’in hacmi çok küçük.
2 – İçme suyu yüzeye yakın kaynak sular ille karşılanan her mahallenin kendi imkânları ile gelişi güzel pvc tesisat malzemesi ile evlerine çektikleri içme suyu aşırı kireçli ve yetersiz üç kilometre uzaklığındaki köye ait derede ağaç kaydırılan yerde açılacak kaynak suyu sağlanarak köye depolama ve dağıtım şebekesi yapılması.
3 – Köy Erbaa ilçesine yedi kilometre uzaklıkta. Köy yolu ve köy içi yollarının asfaltlaması.
Bu sorunları yıllar önce doğru yol partisinin iktidar olduğu dönemde o zamanki Tokat millet vekili Ali şevki Erek beye aynı şekilde o günkü muhtarımız ve yardımcısı bizzat Ankara ya gelerek ilettiler kendilerine olumlu cevap veridi ama yıllar geçti hala hiçbir şey yapılmadı.
Sizlerden bu üç hizmeti imkânlar ölçüsünde bekliyorlar. İlginizi rica ederim saygılarımla.
Nuri Ersoy
| | |
|
Her türlü bölücülüğe ve ırkçılığa lanet olsun.
Nuri Ersoy tarih 09.10.2008, 09:09 (UTC) | |
09.10.2008
Son günlerde hain bölücüler tarafından şehid edilen kahraman askerlerimiz ve Polislermiz için son derece üzüntülüyüz kendilerine Allahtan rahmet dilerken Yakınlarına sabır ve metanet diliyoruz. Bu şehidler hepimizin, Hepimizin başı sağ olsun.Etnik kimlik ve kültürel farklılıklarımız bu ülkenin zenginliğidir. Herkesin ana diline, kimliği ve külturüne sahip çıkılan demokratik bir ülke olmalı birbirimize saygı ve sevgi duymalıyız. Bir müslüman asla ırkçılık yapamaz.
“Ey insanlar! Biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattIk. Birbirinizle tanışasınız diye, sizleri şubeler ve kabileler haline getirdik, şüphesiz Allah katında en üstününüz, Allah’tan en çok korkanınızdır. Şüphesiz Allah herşeyi en iyi bilen ve hakkıyla haberdar olandır.” (Hucurat Suresi, Ayet 13) Alemlere rahmet olarak gönderilen yüce Rasülümüz (s.a.v) de, Veda Hutbesi’nde bütün insanlığa birlik ve barış manifestosu özelliği taşıyan su sözleri söylüyor: “Ey insanlar! Rabbiniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Adem’in çocuklarısınız, Adem ise topraktandIr. Arabın Arap olmayana, beyazın siyaha hiçbir üstünlüğü yoktur. Üstünlük takvada, Allah’tan korkmaktadır. Allah yanında en kıymetli olanınız, O’ndan en çok korkanınızdır.”
Her Müslüman gerçekte evrensel bir barış insanıdır. Çünkü, İslâm, bütün insanlık için gönderilmiştir. MesajI evrenseldir.
| | |
|
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 35 ziyaretçi (92 klik) kişi burdaydı! |
|
|
|
|
|
|
|